3.03.2015

RA'D



bozuluş
ve oluş öncesinde bir zaman,
mücerret bir bulunma hali bu olan.
keyifsiz bir dudak aralığı, sözcük pejmürdeliği,
boğa üstünde oturmuş
salınan söylen;
yer değiştirmeye amade.

geçip gidecekti
her yolculuk zamana ait;
yalan olur ya da olmaz
söylense bir hassaslığın açık seçik görünürlüğü
olsa olsa buradadır, göz ve tinin ekseriyetle uzlaşmaz oluşundan düşen.
ve yanmanın
herhangi bir halinden daha muğlak olmayacak şekilde
kıvrılmış gök kubbenin bir kenarında
ayrım yaparak geçen hayatların duyumsamazlığının tezahüre gelmemiş tesellisi.

bozuluş…
temas edilmemiş yarımlık gibi durur köşede
suskun bir adamın açıklığıdır.
yukarıda olmak içselleştirmeye imkân verir,
hasreti ve bir takım yakın-uzaklık sarmallarını;
ondan olsa gerek
iç çektirir değmenin her ardılı
güldürürken bir yandan.

                                                                                              Baki Karakaya