5.11.2015

TAKSİM ŞERHİ



Durdurulamayanın kudretinden sual olunmaz
erişilmez bir yaranın geriye akan vaktinden susuzluğa
ve elbette anımsanması hayli güçtür
beyhude bir sürdürülme çabasının sonunun.
ben böyle bilirim;
bir dağın ışımasından ayrılmaz göz,
düştükçe yollara, sürüldükçe yerlere..
artık bir tebessüm anının sürekli tekrarından ibarettir,
bir yapımın güncesi; nasıl isterdiniz?

Kartonlarla bezenmiştir,
gülü kurutur her yaşında
bakılmadan kalan;
garipsenmiş bir hayatın direnci
yadırgamaz
kendinden dışarı yönelen sıcaklıkları.

Hüznüdür okunmamış bir sayfanın gece sonlarında,
birlikteliğin limon ağacına sirayet eden her marazi bütünlük.
reddeder de kendini, kendi sessizliğini
ve bakmanın iliklerine kadar işler.
yansıyan bir sözcüğün yazılışından
sıyıramadan henüz yakasını
bir aynanın ikinci yüzüne dadanır.

-Ne isterdiniz?
-yolculuk; cesaretle, bahsedilemeyenle bezenmiş
bakmalar gibi.
                                                                                     Baki Karakaya

3.03.2015

RA'D



bozuluş
ve oluş öncesinde bir zaman,
mücerret bir bulunma hali bu olan.
keyifsiz bir dudak aralığı, sözcük pejmürdeliği,
boğa üstünde oturmuş
salınan söylen;
yer değiştirmeye amade.

geçip gidecekti
her yolculuk zamana ait;
yalan olur ya da olmaz
söylense bir hassaslığın açık seçik görünürlüğü
olsa olsa buradadır, göz ve tinin ekseriyetle uzlaşmaz oluşundan düşen.
ve yanmanın
herhangi bir halinden daha muğlak olmayacak şekilde
kıvrılmış gök kubbenin bir kenarında
ayrım yaparak geçen hayatların duyumsamazlığının tezahüre gelmemiş tesellisi.

bozuluş…
temas edilmemiş yarımlık gibi durur köşede
suskun bir adamın açıklığıdır.
yukarıda olmak içselleştirmeye imkân verir,
hasreti ve bir takım yakın-uzaklık sarmallarını;
ondan olsa gerek
iç çektirir değmenin her ardılı
güldürürken bir yandan.

                                                                                              Baki Karakaya