Herakleitos’tan kaldığı düşünülen, aynı nehirde iki kez
yıkanılamayacağına dair sözün neyi belirttiği az çok açıktır herkes için. Eğer
yıkanılabileceği düşünülüyorsa, ya nehre dâhil olunmuştur ya da ‘aynı nehir’
tamlamasının ifade ettiği anlam kaçırılmıştır. Doğru, bir nehirde iki kez
yıkanmak mümkün değildir; iki kez yıkanıldığında yalnızca uzamsal olarak benzer
bir yerde bulunmaktan mütevellit bir sağduyuyla karşılaşılır, nitekim sağduyular
da kendilerine itimat edilen bir noktada değil uzun süredir. Bu bakımdan kısa
bir düşünme seansına –buna seans demenin olanaklılığı dâhilinde– kaptırılırsa ‘köksüz’
kök ya da ona içkin olan; belki de olası bir paramparça edilmişliğe, kıvrılıp
atılmışlığa ulaşmak, naifliğin şeklini çizecek olana yönelik ufak bir adım
atmak için yola çıkmanın zaruriliği kayda alınmış olur. Bu durumda hem yolda
olunur hem de yoldan en uzakta: yolda olunur, düşüncede, tanımlananın üzerinde
hedeflenene gidildiğine dair bir katiyet zuhur eder; yol kaybolur, duyumsananın
yitirildiğine, bütüncül olarak algılanamadığına dair her şüphe yolda olduğu
düşünülen varlığın yüzüne çarpar, var olmanın ona bir türlü tam olarak hediye
etmediği suratını siler, yeniden yapar, eksik bırakır. Böylesi bir durumda ‘insan’
olarak adlandırılan değişmek zorunda kalır; değişirken de yanında umutsuzluğunu
ve çaresizliğini amansızca, yılmadan, yorgunluğunu kabullenerek taşır. Varlıkta
olan dönüşümün neyi getirdiği neyi götürdüğü önemli olmakla birlikte, muazzam
derecede ehemmiyet arz etmesi mümkün değildir; daha ziyade, sürekli olarak boynunu
eğer, bilhassa ‘insan’ olarak adlandırılan. Onursuzluk, haysiyetsizlik ya da onurluluk,
haysiyetlilik; hiçbir şey ancak hiçbir şey onun doğasında bulunamaz, keşmekeşlik
dışında. ‘İnsan’ olarak adlandırılan, bir dönüşümün içindeki sayısız zerreden,
işlevsiz, cılız, aciz zerrelerden sadece bir tanesidir; yalnızca, kendisini
bilebilirliği muhtemeldir: bu da kendisi olarak gördüğü bütünlüğün sınırlarıyla
doğrudan ilintilidir. Bir’dir, Çok’tur; dönüşür, dönüşür, ömrü eritir. Zaruret
ve feragat onun üzerinde bulunur, buluşur.
Baki Karakaya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder